Aşıklar Sazlarıyla Sözleriyle


İÜ Türk Halk Bilimi Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin düzenlediği “Âşıklar Sazlarıyla Sözleriyle” adlı program, 19 Mart 2018 tarihinde Kâtip Çelebi Amfisi’nde gerçekleştirildi. Programın açılış konuşmasını İÜ Türk Halk Bilimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Abdulkadir Emeksiz yaptı.

“Aşığın Sözü Sıradan Değildir”

Prof. Dr. Abdulkadir Emeksiz konuşmasına âşıkların eskiden beri belirli özellik, kabiliyet ve yaşama biçimlerine sahip olduğunu belirterek başladı. Bunları saz, söz ve seyahat olarak sıralayarak sazın isimlerinin zamana göre değiştiğini belirtti. Aşığın sözünün sıradan olmadığını söyleyen Prof. Dr. Emeksiz, âşıkların toplumun sözcülüğünü yaptıklarını aynı zamanda dile getirilmeyenleri ifade ettiklerini belirtti. Prof. Dr. Emeksiz, tamamlayıcı unsurun ise fiziki ve kültürel coğrafyalarda sanatlarını geliştirmek, birbirleriyle rekabet etmek, sözlerinin ağırlığını korumak üzere gerçekleştirdikleri seyahat olduğunu belirtti ve Âşık Mürsel Sinan’ın, Âşık Zakir Tekgül’ün ve Âşık Bekir İhlasi Akbulut’un âşıklık geleneğinin güçlü isimlerinden olduklarının altını çizerek sözü âşıklara verdi.

Âşık Mürsel Sinan konuşmasında öncelikle iki âşık ve bir şair olarak programa katıldıklarını belirtti. Âşık Deryamî’nin şiiriyle sözlerine başlayan Âşık Mürsel Sinan Azerbaycan ve Kars yöresinde söylenen özel bir divan havasından örnek verdi. Âşık olanların her konuda yazabilme kabiliyetlerinin olduğuna dikkat çekti. Âşıkların söylediği türkülerin kendi içinde muammalı olduğunu belirten Âşık Mürsel Sinan bu türküye de örnek verdi. “Ben giderim yollar gider”, “Sivrisinek Destanı” gibi özgün türkülerini dile getirdikten sonra sonra sözü Âşık Zakir Tekgül’e verdi.

Âşık Zakir Tekgül icrasına Âşık Sümmani’den sultani divan örneği vererek başladı. Âşık Mustafa Ruhanî’nin çırağı olduğunu dile getiren Âşık Zakir Tekgül okumanın önemine sazıyla vurgu yaptı. Erzurumlu Emrah’ın “Sabahtan Uğradım Ben Bir Fidana” adlı şiirini saz eşliğinde söylerken yağmurun yağma şeklinin dahi âşıklar tarafından saz ve sözle akıcı bir şekilde birleştirilebildiğini ifade etti.

Daha sonra sözü alan Âşık Bekir İhlasî Akbulut ise zincirbent divan örneği verdi. Şiirlerinin çoğunu seyahat ederken yazdığını belirten Âşık Bekir Akbulut kendi yazdığı şiirlerden örnekler de okudu.

Âşıklar atışma yaptıktan sonra Âşık Şenlik’in koçaklamalarını icra ettiler. İÜ Edebiyat Fakültesi Türk Halk Edebiyatı Ana Bilim Dalı Misafir Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yegane İsmailova da program sonunda katılımcılara Türkiye Türkleri ile Azerbaycan Türklerinin birliğinden söz etti.

Program, Âşıklara katılım belgesi verilmesiyle sona erdi.